İletişim, özünde aynı kalsa da kullandığı araçlar bakımından tarih içerisinde resmen bir evrim geçirdi. Telefonlar uzun zamandır hayatımızda ama günümüzdeki önemi bambaşka. Artık bütün iletişimimizi akıllı telefonlar sağlıyor. Zaten son bir yılda akıllı telefonlar üzerinden geçen mobil veri trafiği de inanılmaz oranda artmış durumda.
Akıllı telefonlardaki veri trafiği akışı, genel kullanımın (masaüstü cihazlar + akıllı telefonlar) 3’te 1’idir. Bu oran aslında pazarlama uzmanları için büyük bir fırsat anlamına geliyor. 5-6 yıl önce böyle bir şeyden söz edemezdik ancak, mobil cihazlar daha çok yeni. Yani bu alanda yapılacak bir sürü çalışma var.
2012’nin ilk yarısından, 2013’ün ilk yarısında kadar geçen dönemde mobil veri trafiği tam 10 kat büyüdü. Masaüstü cihazlardaysa bu oran %12 ile sınırlı kaldı.
Bu verilere ek olarak, en çok hangi sektörlerde mobil veri trafiği artmış, bunu inceleyelim. Yazılım ve teknoloji firmalarının mobil trafikteki payı 21 kat artmış durumda. Ardından finans ve emlak sektörü geliyor. Bu üç sektörün öne çıkmasını iyi yorumlamak gerekir. Yazılım firmaları, akıllı telefonların yapısını çok iyi biliyor. Bu yüzden de içeriklerini kolay bir şekilde telefon formatında hazırlıyor ve doğru yönlendirmeler ile müşterilerine ulaştırıyor. Arkasından finans sektörü geliyor. Bankacılar, borsacılar, yatırımcılar genelde dolaşan insanlardır. Bunlardan biri olmasanız bile bankaların hazırladıkları mobil uygulamalar için sundukları bir sürü hizmet var. Ve kişisel tecrübelerimizden bahsetmemiz gerekirse bankaların mobil uygulamaları gerçekten başarılı. Daha sonra emlak sektörü geliyor. Gayrimenkul satın almak ya da kiralamak daima güncelliğini koruyan bir konu. Birçok emlakçı ev veya dükkan fotoğraflarını internete koyuyor. Demek ki mobil site kavramını da iyi özümsenmiş ki emlak sektörü, listede 3. sırada kendine yer bulmuş.
Teknoloji firmaları, platformları iyi tanıdıkları için yüksek geri dönüş alıyor. Peki herkes öyle mi? Markalar ve pazarlama uzmanları, farklı kanallarda yayınladıkları içerikleri, o kanala uygun formata uyarlamıyorlar. Bu aslında büyük bir hatadır. Çünkü her kanalın farklı bir kullanıcı deneyimi vardır, içerikler farklı şekilde görüntülenir. Bir bilgisayar ile telefonda aynı içeriği aynı düzen ile vermeniz hatadır. Örneğin; bir email içeriği hazırladığında, akıllı telefonlarda nasıl gözüktüğünü göndermeden önce test etmelisiniz. En iyi test yöntemi, kendinize göndermektir.
Akıllı telefon deyip geçmeyin. Telefonunuzu evde unuttuğunuzda bile kendiniz eksik hissediyorsunuz. Hem iş, hem bireysel kullanım için akıllı telefonlara tam anlamıyla “muhtacız”. Bu ihtiyacın önemini kavrar ve pazarlama içeriklerinizi müşteri odaklı olarak hazırlarsanız başarıya ulaşırsınız.
Kaynak: Forbes
Bir cevap yazın