Film izleten, görüntülü konuşma yaptıran, oyun oynatan, internete giren ve tüm bunları yaptığı halde boyutları da gayet küçük olan akıllı telefonlara gücünü veren donanım teknolojisini inceliyoruz. Son 10 yıl içinde insanların hayatına en hızlı giren ve yaygınlaşan cihazlar cep telefonlarıdır. İnsanların istedikleri hemen her yerden birbirleriyle iletişime geçmesini sağlayan bu mucizevî cihazlar, tüm dünyada büyük bir hızla yayılmaktalar. Öyle ki artık birçoğumuz "Cep telefonları olmadan nasıl yaşıyormuşuz?" sorunusun cevabını bulamaz olur hale geldik. Cep telefonlarının evrimi de hayatımıza girişleri gibi hızlı oldu. Geçen on yıl içerisinde iki satırlık tek renkli ekranı olan, büyük ve ağır, sadece arama yapabilen ve mesaj atabilen cihazlardan, günümüzde incecik, dokunmatik ekranlı ve neredeyse bir bilgisayarın yapabildiği hemen her şeyi yapan telefonlara ulaştık.

Bilgisayar Gibi

Artık, cep telefonları ile bilgisayarlar arasındaki çizgi iyice inceldi. Telefonlarla artık yüksek hızda internete girip, grafik kalitesi yüksek oyunlar oynayıp, yüksek çözünürlüklü videolar izleyebiliyoruz. Bu özellikleri sağlayan telefonlara da zaten artık sadece cep telefonu demiyoruz, akıllı telefon diyoruz. Peki, bu cebimize sığan cihazlar bunca şeyi nasıl yapabiliyor? Bu boyuttaki cihazların içine, yüksek çözünürlüklü video izletecek, yüksek hızla internete girecek ve oyun oynatacak donanım nasıl sığıyor? İşte bunları gerçekleştiren donanım teknolojisini inceliyoruz:

System on a Chip

Bilgisayarların yapabildiklerine yakın özellikler gösteren telefonlara akıllı telefon adını veriyoruz. Bu cihazlarda System-on-a-Chip adı verilen bir yonga bulunuyor. Bu yonganın üzerinde hem merkezi işlemci, hem bellek, hem de modele göre grafik işlemci yer alıyor. Tüm bir sistemi tek bir yonga üzerinde birleştirmenin getirdiği üç avantaj var.

SoC ile hem güçten, hem de alandan tasarruf ediliyor.

Her şeyden tasarruf

System-on-a-Chip'in avantajlarının ilki elbette alandan edilen tasarruf. Bunun dışında bu yongalar daha az güç harcamalarının yanı sıra daha ucuza mal ediliyorlar. Bu da bir akıllı telefonda olması gereken özelliklerin en başta gelenlerini oluşturuyor. Akıllı telefonların küçük bir alan içerisinde ve düşük güç harcayarak bu kadar çok şeyi yapmalarının temelinde işte bu System-on-a-Chip tasarımı yatıyor.

İşlemciler

Akıllı telefonlarda işlemci denilince akla birkaç marka geliyor. Ancak bunların arasında bir tanesi gerçekten de pazarın önemli bir kısmına hakim konumda. ARM, bu pazarda çok önemli bir yere sahip. iPhone dahil olmak üzere, piyasada bulunan birçok önemli akıllı telefonun kalbini ARM'nin işlemcileri oluşturuyor. Özellikle ARM 11 serisi işlemciler Nokia'dan Apple'a, HTC'den Samsung'a, dünya çapında birçok telefon markasının modellerine güç veriyorlar.

ARM CORTEX

ARM 11 ve Cortex

Ancak ARM 11 serisi artık günümüzde biraz eski kalıyor. Bu serinin yerini alacak modeller ise ARM Cortex'ler olacak. Bu seri günümüzde hali hazırda bazı cihazlarda kullanılmakta. Örneğin Apple iPhone 3GS, Nokia N900, Palm Pre, Sony Ericsson Satio, Motorola Droid gibi dünya çapında bilinen ürünlerde ARM Cortex serisinde bulunan Cortex A8 modeli yer alıyor. ARM'nin Cortex A8 modellerinin en önemli özelliği 1 GHz'in üzerinde frekansta çalışabilmeleri. Bu sayede akıllı telefon olarak adlandırılan cihazlar, üzerlerine yüklenen işlerin üstesinden gelebiliyorlar. ARM'nin Cortex A8'den sonraki adımı ise Cortex A9 olacak. Bu işlemcinin akıllı telefon teknolojisinde büyük bir devrim yapacağı iddia ediliyor. Bu iddianın sebebi ise Cortex A9'un aynı bilgisayarlarımızda kullandığımız işlemciler gibi birden fazla çekirdeğe sahip olacak olması.

ARM Cortex A9'un dört çekirdekli modelleri olacak

Dört Çekirdekliler Yolda

Dört çekirdekli modellerinin piyasaya çıkacağı belirtilen Cortex A9 modellerinin, akıllı telefonlarda 2 GHz seviyesinde bir hıza ulaşabileceği belirtiliyor. Bu işlemci hayata geçtiğinde, akıllı telefonların genelinde büyük bir eksiklik olan çoklu işlem yapma kapasitesinin olmaması sorunun aşılacağı belirtiliyor.

Gelecek Cebimizde

Tüm bunları bir araya getirdiğimizde cebimizde taşıdığımız bir cihazın 2 GHz frekansta ve dört çekirdekli bir işlemciye sahip olacak olması fikri bile, teknolojinin geldiği noktayı gösteriyor.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.