Email öyle bir servis ki, hakkında yazılan da çizilen de çok fazla. Email’in başarısını belirleyen birçok etken olduğu için bizi doğruya ulaştıracak fikirler de çok çeşitli olabiliyor. Bu bilgi kalabalığı arasında da şehir efsanelerinin türememesi kaçınılmaz. İşte Email ile Pazarlama hakkındaki en popüler 7 şehir efsanesi.
1) Müşteriler, güvenilir markalardan gelen gönderimlere boğuluyorlar.
Tam bir şehir efsanesi. Ortada bir boğulma durumu yok. %60’lık bir kesim, güvenilir markalardan gün içerisinde toplam 6 Email alıyor. %40’lık bir kesim ise yalnızca 3. 4 saatte bir mail geldiği düşünüldüğünde %60’lık kesim bile rahatsız olmuyordur. Zaten gün içerisinde mail bombardımanına tutan bir marka güvenilir değildir.
2) En iyi gönderim saati, Salı günü öğlen 2’dir.
Email gönderimlerinin %85’i, gönderildikten sonraki 2 gün içerisinde açılır. Ancak bunların yalnızca %21’i iki gün içerisinde satışa döner. %32’lik kesim, 2 hafta içerisinde gelen mail sayesinde alışveriş yapar. Bu rakamlardan çıkaracağımız sonuç şudur: Email'in satışa dönmesinin vakit alabilir. Evet, Salı günü öğleden sonra iyi bir saat olabilir ama hemen ertesi gün için müşterinizden bir geri dönüş beklememelisiniz. Email’in kalıcı bir gönderim olması, müşterinizin daha sonraki günlerde tekrar inceleyip aksiyon almasını sağlayabilir.
3) Aktif olmayan alıcılara 6 aydan sonra mail göndermeyi kesmelisiniz.
Mail gönderimleriniz sonucunda hiç geri dönüş almadığınız müşteriler elbette vardır. Ya da belli bir sorundan ötürü bu kişilere Email ulaşmıyordur. Email ile Pazarlama listenizde bir temizleme yapmadan önce bekleyin. Yıllık Email gönderimlerinde, 6 ay sonra aktif hale gelen kullanıcı sayısı tam %20. Yani ulaşamadığınız her 5 kişiden 1’ine 6 ay sonra ulaşma imkanınız var.
4) Müşteriler, “Spam Olarak İşaretle” butonunu çok sever!
Spam hepimizin belası. Ama müşteriler de herkesi spam olarak işaretleme meraklısı değil. Eğer rahatsız etmiyor (çok sık gönderim yapmak ya da rahatsız edici içerik kullanmak gibi) ve gerçekten bir fayda sağlıyorsanız kimse sizi spam olarak işaretlemez. Her 2000 kişide yalnızca 1 adet aboneniz sizi spam olarak işaretler, istatistikler bunu söyler.
5) Markalar daha fazla Email gönderdikçe müşterilerin ilgisi azalıyor.
Bir yanlış şehir efsanesi daha. Email ile Pazarlama’da elbette belli başlı kurallar var. Bunların başında da müşteriyi sıkmamak geliyor. Ancak ne kadar göz önünde olursanız o kadar da ilgi göreceğiniz gerçeği var. Ay içerisinde 1 Email gönderimi yerine 4 tane göndermek, açılma oranlarını 2 katına çıkarıyor. Bu da doğal olarak çok daha yüksek gelir elde etmek anlamına geliyor.
6) Kısa konu satırları daha iyi sonuç veriyor.
60 karakterin altındaki bir konu satırı, yalnızca açılma oranlarına yansır. Sadece açılma oranları da bize yetmez, müşterinin ayrıca konu ile etkileşime geçmesini, yani Email içeriğine tıklamasını isteriz. 70 karakterin üzerindeki bir konu satırı hem etkileşimi, hem de açılma oranlarını arttırır.
7) Spam’e düşmenin en büyük sebebi konu satırıdır.
540 milyar Email üzerinde yapılan bir araştırmaya göre spam konusunda konu satırının ya çok az etkisi olur ya da hiç. Spam’e düşme çok daha karmaşık bir konu, en başta Email servis sağlayıcısı ve gönderici tarafın ünüyle ilgilidir.
Email ile Pazarlama için korkmayın. Müşterinize gerçek bir fayda sunduğunuz, sabırlı olduğunuz ve iyi içerikler hazırladığınız sürece her bir gönderiminiz değerlidir.
Kaynak: Marketingprofs
Bir cevap yazın