Ses, yarattığı etkiyle mesajın taşınmasında önemli bir rol üstlenir. Karşı tarafın duygu, düşünce ve fikrinde değişiklere yol açar. Ancak tek başına sesin varlığı bu etkiyi yaratmaz.  Sesin gücünü ve etkileyen iki önemli unsur, mesajın içeriği ve sesin ulaşma şeklidir. İşte Sesli Mesaj gönderimlerinin de etkili olabilmeleri için bu kriterleri taşımaları gerekir.

Sesli Mesaj gönderdikten sonra elde edilmek istenen sonuç bellidir: Müşterinin harekete geçmesi. Bunu sağlayabilmek çok zor değildir, yeter ki dikkat edelim. Öncelikle Sesli Mesaj içeriğinin dikkat çekici olması gerekir. Müşteriye bir avantaj, bir kolaylık sunulmalı ya da bir konuda uyarıda bulunulmalıdır. Eğer firma ile ilgili bir bilgi verilecekse bile bu konuda müşterinin avantajına olacak noktalar öne çıkarılmalıdır.

Örneğin; yeni şube açılışını duyuruyorsunuz. Yalnızca şube açılışından bahsetmenin harekete geçirici bir etkisi yoktur. Ancak, “açılışa özel fırsatlardan ve sürprizlerden” bahsettiğiniz zaman müşteriniz harekete geçecektir. Bu tarz bir yaklaşım, hem katılımı arttıracaktır hem de size yeni müşteriler kazandıracaktır.

Harekete geçirmek için bir diğer kriter olan tonlama ve vurgu konusu da çok kritik öneme sahiptir. Verilmek istenen mesaj, gereğinden fazla abartılmadan seslendirilmelidir. Borç hatırlatma mesajlarında olması gerektiği gibi bir ton kullanılmalı; kampanya mesajları, müşteriyi uyutacak kadar coşkusuz iletilmemelidir.

Sesli Mesaj’ın geri dönüşünü ancak müşteri geri bildirimlerinden ve artan talepten anlayabiliriz. IVR’da olduğu gibi 1’i tuşlatma imkanımız yoktur. Dolayısıyla harekete geçirme olgusu, tıpkı SMS’te olduğu gibi kritiktir. Zaten içerik kurgusu olarak birbirlerine benzerler. Elinizde sesin gücü ve İletişim Makinesi servisi varken, küçük noktaları gözden kaçırarak Sesli Mesaj’ın etkinliğinin düşmesine izin vermeyin. Aksine, Sesli Mesaj ile müşterinize çok farklı bir şekilde hitap edebilirsiniz.

Kaynak: Ezinearticles.com