Sıcak bir kahve eşliğinde kitap sayfaları arasında kaybolmak bana her zaman çok çekici gelmiştir. Sayfaları çevirmek, kağıda dokunmak ve en önemlisi kitaplara özgü o kokuyu alabilmek benim için okumanın önemli bir parçası. Öğrencilik dönemimde ders çalışırken kitapları bölüm bölüm renkli kağıtlar ile böler ve her renkli kağıda ulaşmanın sonucunda kendime küçük bir ödül vermek için çalışmama ara verirdim, o minik kağıtlara ulaşırken sayfaları çeviriyor olmak benim için bir motivasyon aracıydı.
Bu nedenle, son dönemde hayatı kolaylaştırdığı iddia edilen elektronik kitaplara karşı karmaşık duygular içerisinde olduğumu söylemeliyim. Hayatı kolaylaştırdıklarını görüyorum ama şu tutucu tarafım beni her seferinde geri çekiyor. Henüz her kitaba elektronik ortamda ulaşmak mümkün olmasa da sayıları her geçen gün artıyor, popülariteleri de bu artıştan geri kalmıyor. Özellikle tabletler sayesinde e-kitapların sayfaları üzerine notlar almak, önemli bulduğun noktaların altını üstünü çizmek mümkün. Kalın kitaplar, incecik bir tablette zahmetsizce her yere taşınabilir duruma geldi. Çantada ya da evde çok büyük alanlar ayırmaya gerek yok; yüksek hafızalı elektronik araçlar içerisinde rahatlıkla koca bir kütüphane saklanabiliyor. Amerikalı bir araştırma firmasının, yetişkin ve aktif okuyucular arasında yaptığı araştırmaya göre; 2011 senesinde basılı kitap tercih eden yetişkinler 1 senede 17 kitap, e-kitap tercih edenler ise 24 kitap okumuşlar. Bunun bir diğer nedeni de elbette ücret. E-kitaplar basım ve dağıtım benzeri ücretlerden kıstığı için daha uygun rakamlara satılabiliyor. Diğer taraftan doğaya karşı kitaplardan daha duyarlılar.
Geçen gün gazetede gördüğüm bir haber geleceğe dair net bir mesaj veriyor aslında. 80 yıllık geçmişe sahip olan ve ABD’nin en ünlü dergilerinden biri olan Newsweek, yeni yıl itibariyle sadece dijital ortamda yayına devam etme kararı aldı. Yakında birçok yayın kuruluşunun aynı kararı alması beklenebilir.
Tüm bunları kenara not edince, elektronik kitapların basılı kitaplara göre daha popüler hale gelmeye devam edeceğini öngörebiliriz. Ancak alışkanlıklar kolay değişmiyor; aynı duyguyu verir mi diye itiraz eden yanıma, plakların yerini alan kasetleri, CD’leri ve şuan için hepsinin pabucunu dama atmayı başaran çevrimiçi müzik arşivlerini hatırlatıyorum.
Okuma alışkanlıklarım, bu değişim rüzgarından nasıl etkilenecek bekleyip göreceğim.
Bir cevap yazın